Targon Dağı'nın yukarı eteklerinde yaşayan Rakkor savaşçıları, hayatlarını savaşa adar. Yine de Targon zirvesi, ''daha yüksek'' çağrılara cevap veren bir grup özel Rakkorlu için ayrılmıştır. Solari olarak adlandırılan bu grubun üyeleri, savaşçılığı bir kenara bırakmış ve hayatlarını güneşe adamayı seçmişlerdir. Efsaneye göre Solari, savaş esnasında düşmanlarının üzerine güneşin saf kudretini çağırabilen bir savaşçı tarafından kurulmuştu. Bu savaşçı, Valoran'ın güneşe en yakın noktası olan Targon Dağı'nın zirvesini, güneşe tapacağı yer olarak seçti. Solari halkı, kuşaklar boyu bu geleneği bu güne dek korudu. Saygınlıklarını devam ettirseler de, hiçbir savaşçı kurucularının sahip olduğu yeteneklere sahip değildi – Leona doğana kadar. Leona'nın ailesi, savaşın hararetine dayanabilecek şekilde yetiştirilmiş geleneksel Rakkorlulardı. Leona onlara göre sorunlu bir çocuktu. Çocukluk arkadaşı Pantheon dahil olmak üzere, diğer herkes gibi dişli bir savaşçıydı; ama onların öldürme hevesini paylaşmıyordu. Gerçek bir savaşçının değerinin savunma ve koruma yeteneğinde yattığını düşünüyordu. Kutsal bir silahı taşıyabilmek için iki ergenin ölümüne dövüştüğü Kor Ayini için yaşı geldiğinde, Leona dövüşmeyi reddetti. Bu yüzden Rakkor liderleri idamını emretti; ama ölümcül darbeyi vurmaya çalıştıklarında, güneş pırıl pırıl parlayıp Targon Dağı'nı ışık seline boğdu. Işık azaldığında, Leona zarar görmemiş olarak duruyor, onu idam edecekler de etrafında baygın yatıyordu. Solari cezasının kaldırılmasını talep ederek, Leona'yı hemen bünyesine aldı. Leona Solari'nin altın zırhını kuşandı; Solari, ona efsanedeki kadim güneş savaşçısından miras kalan kılıçla kalkanı verdi. Leona onların rehberliğinde yeteneklerini kullanmayı öğrendi. Hazır olduğunda, ülkesinden ayrılıp League of Legends'a (Efsaneler Ligi) katıldı. ''Güneşin ışıkları tüm Runeterra'ya ulaşır, öyleyse şampiyonunun imgesi de ulaşmalı.'' -- Leona